biz türkiye'de kaldığımız yerden devam edelim. mesut yeğen'in profesörlüğü meselesi, türkiye akademisinin hali pür melalini temsil eden bir vak'a haline geldi. bu vak'a üzerinde yeterince tartışıldığını düşünmüyorum. meseleyi ilk kez gündeme getiren mesut yeğen'in yazısı, "nasıl profesör olunur?," 13 şubat 2011'de radikal iki'de yayınlandı. buradan ulaşabilirsiniz. feride acar'in mesut yeğen'e cevabı olan, "nasıl profesör olunmaz?" yazısı 20 şubat 2011'de radikal iki'de yayınlandı. buradan ulaşabilirsiniz. son olarak, dilek kurban'ın, mesut yeğen vak'ası üzerinden başlayarak, türkiye'deki akademik özgürlükleri ve türkiye akademisinin sınırlarını değelendiren "akademi" yazısına buradan ulaşabilirsiniz.