o akşam beşiktaş sahilde, bir kahvehanede oturduk. biri heyecanla söze başladı. karşı devrim dedi, devrim karşıdan geldi dedi, birbir devrildiler dedi. ıhlamur ve karanfil kokusu, pek tabii sigara dumanları.
inandığı gibi konuşuyordu, konuştuklarına inanıyordu.
bir avuç alnı açık çocuk, alınları açılmış bir avuç çocuk. yarınlı sözlerle konuşmaya başlayan, devrimci derviş, belleklerinde muhayyel bir asır, konuştukça yaralanan ve kanayan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder