8 Eylül 2009 Salı

çekirgelerin peşinde: beynelmilel harekat

Hikaye soyle baslar. 1925 yılında Mardin'de bir sığır hastalığı zuhur eder. Sigir hastaliginin en onemli nedeni 1920lerin ortasinda, bilhassa guneydogu Anadoluda, vuku bulan cekirge salginidir. Hükümet bu hastalığa karşı teyakkuza geçer ve mücadele yollarını arar. Şefik ve Rasim Beyler Hükümet tarafından sigir hastaligi mücadelesi için görevlendirilir. Ve 1926 yılında Şam'da yapilacak Çekirge Konferansı'na Türkiye'yi temsilen katılırlar. Anlaşıldığına göre, bu konferansta -her ne kadar başlığı cekirge olsa da- sığır hastalığına karşı da belnelmilel bir çare aranmaktadır. Arşiv kayıtlarına göre, sığır hastalığı bu mücadele sonunda tek hamlede son bulmaz. Üç sene sonra, yani 1928'de, Diyarbakır ve Erzincan'da sığır vebası tekrar ortaya cikar. Hükümet yine bir acil eylem planında bulunur ve sığır vebası ile ilgilenmeleri için 11 veterineri görevlendirir.

Vurgulanması gereken nokta, sığır hastalığı çekirgee mevzunun sadce bir yönüdür. Meselenin asli, baslibasina, cekirge salginidir. Soylendigi uzere, Hukumet meseleyi son derece siki takip eder. Hatta, çekirge mücadelesi konusunda eğitilmek üzere, uzmanlar yurtdışına gönderilir. Buna mukabil, İngiltere'den ziraat uzmanı Uvarov getirilir. Ne amaca hizmet ettiği ve içeriği hakkında malumatımız olmasa da, 1926 senesinde Hükümet bir Çekirge Kanunu çıkarır. Yine aynı sene, yukarıda altı çizildiği gibi, Şam'da Beynelmilel Çekirge Konferansı düzenlenir. Türkiyeli temsilcilerin bu konferansa iştirak etmeleri için -hem cekirgeler hem sigirlar mevzunda- hatırı sayılır bir bütçe ayrılır. Bu konferansa katılan Türk temsilcilerin başka bir amacı daha vardır, Belnelmilel Çekirge Mücadele İstihbarat Müessesi hususunda anlaşmaya varmak. Arşiv kayıtlarından takip edebildiğimiz kadarı ile, bu yıllarda güneydoğuda -bilhassa Urfa ve Mardin- çekirgelere karşı yoğun bir mücadele verilmiştir. Hükümet tarafından bu mücadelede kullanılmak üzere araçlar satin alinir. Bu araçlar ve malzemeler, 1926'da Ankara'dan tahsis edilen 2 otomobil, 14 kamyon ve 6 traktörle Urfa ve Mardin'e sevkedilir. Ve araçların işletilmesi için pazarlıkla petrol alınır. Kayıtlara göre, bu mücadele için çinko levhalar da satın alinmistir– her ne kadar bu levhaların nasıl kullanıldığı hakkında hüküm veremesem de. Meselenin resmi zemini 1920lerin ortasinda yururluge konulan - çekirge ve süne haşerelerinin imhasına dair- bir tuzukle desteklenir.

Anlaşılan, cekirge mücadelesi mevzu Hükümet'in gündemini epey meşgul etmiş.Ve mücadele için topyekün bir hamle yurutulmus: tüzük, yasa, mücadeleyi yürütecek görevlilerin tespit edilmesi, belnelmilel konferanslara temsilciler gönderilmesi ve hatta bu hususta belnelmilel anlaşmalara imza atılması. Boyundan büyük mevzulara mahal veren o güzel çekirgelere buradan selam ederim. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri'nde seyrüsefer eylerken derlenmiş bir güzel hikayedir. Keyifle okuyunuz.

Eylül 09 - Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder