Troçkistler, alternatif küreselleşme eylemleri sırasında anarşistlerin camları, çerçeveleri indirmelerini nefretle kınıyordu...Birisi anarşistlerden nefret ettiğini söylerse, ben kıl olurum. Bakunin’in Devlet ve Anarşi'sini çevirmiştim. Onun önsözünde şöyle güzel bir şey diyordu: “Anarşistler, dünyadaki devrimci hareketin vicdanıdır.” Kendini muhalif gören bir insan, o bankaların camı, çerçevesi inerken bundan nasıl nefret eder, nasıl mutlu olmaz? Ondan nefret edersen, o zaman HADEP’lilerin Kadıköy’deki eylemlerinden, Kürtlerin eylemlerinden de nefret edersin. Bu doğru bir şey değil. Bir kere şiddet, çok tehlikeli bir kavram. Bir şeyleri şiddet üzerinden düşünmeye başladığında, çok gerilere savrulursun. Şiddet düzenin kavramıdır, aynı terörizm gibi. Malûm, her kapıyı açan anahtar oldu terörizm... Kolombiya’daki FARC da terörist, İspanya’daki ETA da, yarın öbür gün, emin ol Marcos da terörist olacak. Başını kaldıran, isyan eden herkes terörist bu dünyada. Şiddet de öyle bir kavram. Mazlumun gösterdiği tepkiyi şiddet olarak tanımlayamazsın. Şiddet başka bir şeydir. Ne oranın, ne buranın şiddeti olmasın dersen, çok doğru bir önermede bulunmazsın. İsrail’le Filistin’i düşün, Hamas’ı düşün. Tak tak intihar eylemcisi kurban ediyorlar. Burada sen Filistin mücadelesine destek veren biri olarak, onun içinden biri olarak bunun doğru olmadığını söyleyebilirsin. Ama “Hamas’ın yaptığı terörizmdir” dediğin vakit, burada bir hata var. Önce İsrail’i teşhir etmek, Hamas’ı ondan sonra değerlendirmek lazım. Hamas’ı zerre kadar sevmiyorum, o ayrı bir mesele.
27 Aralık 2010 Pazartesi
murat uyurkulak, anarşizm üzerine
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder