11 Ocak 2011 Salı

2011 hrant dink konferansı

Boğaziçi Üniversitesi’nde senede bir yapılan “Hrant Dink Anısına Konferans”ın bu seneki konuşmacısı Britanyalı aktör, insan hakları ve LGBT eylemcisi ve Avrupa Parlamentosu üyesi Michael Cashman. Cashman’ın “Düşün ki Yabancı Sensin: Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transcinsiyet Bireylerin Haklarını Savunmak” başlıklı konuşmasına bu sene Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Sosyoloji ve Tarih bölümleri evsahipliği yapıyor. Cashman’ın İngilizce yapacağı ve simültane olarak Türkçe’ye çevrilecek olan konferans, 14 Ocak Cuma günü saat 15:00’te, Albert Long Hall’da (BTS) gerçekleştirilecek. Konferans, okul dışından katılıma açık olacak.

Konferansın 2011 konuşmacısı Michael Cashman, Düşün ki Yabancı Sensin: Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transcinsiyet Bireylerin Haklarını Savunmakbaşlıklı konuşmasının içeriğini şöyle özetliyor:


“Lezbiyen, gey, biseksüel ve transcinsiyet (lgbt) bireyler her toplum ve kültürde daima vardılar ama sahip oldukları insan hakları, diğer cinsel kimlik sahipleriyle eşit olması gereken yaşama ve sevme hakları, diğerlerini memnun etme adına sıklıkla kurban edilmiştir. Lgbt bireylerin eşitlik ve özgürlük taleplerine karşı çıkanlar, din, kültür ve aileyle ilgili değerlere dayanırlar. Siyasi partiler ve siyasetçiler onların eşitlik taleplerini genellikle görmezden gelir ya da doğrudan bunu önlemeye çalışırlar. Pek çok lgbt birey ya ailelerinden uzaklaşıp çifte hayat yaşamak ya da kimliklerini açığa vurmayı tercih edip hayatlarının hemen her alanında ayrımcılık olasılığıyla yüzleşmek zorundadır. Bununla birlikte, pek çok ülkede devlet lgbt bireyleri korumak için hiçbir önlem almaz. Ayrımcılık karşıtı yasaların esamesi okunmazken nefret suçları ve yargısız infazlar sıklıkla görülür. Öte yandan, sert bir muhalefete rağmen Avrupa ve başka yerlerde olumlu gelişmeler sağlanmışsa da, bugün lgbt bireylerin haklarına karşı yükselen bir dalga kendini endişe verici bir biçimde görünür kılmakta. Lgbt bireyler karşılaştıkları önyargılar ile eşitsizliğe doğrudan meydan okuyorlar, ama hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık da artışta. Hoşgörüsüzlük son ekonomik krizle daha da şiddetlenmekte. Bu sorunlar doğrultusunda, bu konuşma öncelikle eşitliğe karşı direncin nereden kaynaklandığına, bu direncin dayanaklarına ve itirazlarına bakacak; ve bunun ardından, eşitlik talebinin neden desteklenmesi gerektiğini ortaya koyacak.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder