10 Ocak 2011 Pazartesi

bir varoluş biçimi olarak sosyalizm, ömer laçiner

Sosyalizm bir insani tercihtir. İdealdir. Kaynağı ve ekseni eşitlik olan bir arayıştır. Modern zamanlara kadar bu arayışın gerekçesi dünyadaki adaletsizlikti. Yoksulluk, ezilen ve aşağılananlar vs. Vicdanı titretir bu durum. Hâlâ da titretmelidir. Marx’a kadar bu durumun ekonomik paylaşımdan, mülkiyet rejiminden, bu işleyişi kollayan devletten kaynaklandığı düşünülürdü. Marx ise kaynağın mülkiyet tarzında yani hukuk ve devlette değil, bizzat üretim tarzında olduğuna işaret ederek, yepyeni bir ufuk açtı. Oysa geleneksel sosyalizm buradaki üretim tarzı dönüşümü vurgusunun yerine, yine mülkiyet tarzı değişimini koyarak, bu ufku kararttı, kapattı. Biz bir anlamda karartmayı kaldırmaya çalışıyoruz. Üretim tarzı dönüşümü ile, fikir, teknik üretimi, icadından diyelim, buğday üretimine kadar her alanda insanların basit otomatlar, niteliksiz emekçiler gibi değil, zihni kapasitelerini daha çok ve daha boyutlu seferber ederek gerçekten yapıcı ve yaratıcı hale gelecekleri bir durumu kasdediyoruz. Sosyalizm mücadelesi bunun imkan ve yollarının aranması denenmesidir. Böyle olmalıdır.Ve şüphesiz öncelikle bu temel ihtiyacın bilincine varılmasını, bunu gerçekleştirme istek, inanç ve coşkusunu yaratmalıyız. Bir diğer deyişle, insanların kendi varoluş biçimlerini sorgulama ve bizzat dönüştürme arzularıni harekete geçirmeye yönelmeliyiz. Sosyalizmin amacı olan eşitlik/eşdeğerlilik ancak böyle bir süreçte mümkün olabilecektir.

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder