19 Ocak 2010 Salı

sokrates'in köpeklerinden orwel'inkilere

sokrates’in köpeklerinden kalmadı orwel’inkinden.

1984’ten önceki yıllar, onun 1984 adlı romanındaki kehanet gerçekleşecek mi gerçekleşmeyecek mi diye heyecanla beklenmişti. Fakat gün oldu, sene 1984’ü buldu. Olmadı dediler: kehanet gerçekleşmedi. Büyük Ağabey’lerin inanılmaz çağdaş, elektronik diktalarıyla karşılaşmadık (Öyle dendi).

Bir tür tanrı olan Büyük Ağabey, yönettiklerinin cinselliğini bile kontrol edemedi. Bir çeşit doğum kontrolünü hayata geçiremedi yani. Uzaydan insanların odalarının içini denetleyemedi. Vs. vs.

Böylece Orwel, kâhinliği kıl payı kaçırmış oldu.

Bu büyük yazara azami “kâhinlik” payesi biçmek, haksızlık halbuki. Bu haksızlığı gidermek, onun ne kâhini, hâşâ peygamber değil, ama peygamber gibi bir şey olduğunu söylemek istiyorum: 1984’de kâhinliği belki kaçırdı ama Hayvanlar Çiftliği’yle peygamber gibi bir şeyliği kesinlikle hak etmiş durumda; Bütün zaman ve coğrafyalarda, gelişmelerin nasıl seyredeceğinin romanını şaşmaz bir şablon olarak yazmasıyla... Romana göre (tutalım ki) bütün kümes hayvanları bir önceki çiftlik sahibinden kurtuldu, kendi düzenlerini kurdular. Domuzu da lider seçtiler. İşler iyi gidiyor gibi olur, ama kısa zamanda politbüronun kapısına:

“Bütün hayvanlar eşittir, ama domuzlar daha fazla eşittir” diye bir levha asılır. Bu süreç içinde beygir, beygirler gibi çalışır, hiçbir şeye karışmaz: “Olmaz” der, “Bana hizmet gerekir” der, “Domuzların mutlaka bir bildiği vardır” der. “Etmeyin tutmayın” vs. der ve işgücünü yitirdiği yaşlarında köpek maması olmak için fabrikaya götürülürken, o hâlâ sadıktır. Siz beygirin sonuçta köpek maması olduğunu unutmayın ve altını çizin.

Çünkü Orwel’in köpekleri, kitabın en önemli kahramanlarıdır. Domuzun iktidarı bile onlara bağlıdır.

Evet, bütün kümes hayvanları için yeni durum eskisinden farklı değildir; eskiden çiftlik ağası zulmü vardı, şimdi domuzların: Ne diye devrim yapmışlardı ki.

Domuzları da sıkıştırmaya başlarlar. Ama bu eylemde tabii ki bıçak kemiğe dayanmış, “Artık yeter, bu arada bu işi bitirdik, bitirdik: yoksa bu ebediyen böyle sürer gider” demek istemişlerdir. Ve tam da devrimi, (domuzlara karşı) başaracakken, kitabın başından beri ortalarda görmediğimiz, eskinin küçük enikleri, birer canavar olarak, kümes hayvanlarının üzerine salınır domuzlar tarafından. Bunlar gizlice bir yerlerde beslenmiş, böylesi kötü günler için saklanmıştır.

Aslında Orwel’in köpeklerinin “hav” demesi bile yeter kümes hayvanlarına değil mi?

Bir de Sokrates’in köpekleri var biliyorsunuz. Onlardan da bahsetmek gerekir. Bir gücenmeye, alınganlığa meydan vermemek için. Çünkü Sokrates’in köpekleri daha yaşlı ve daha olgun üstelik. Ne olgunu, filozof onlar.

Orwel’in de Sokrates’in de köpekleri, yapısallıkları ve asıl işlevleri açısından aynı. Yani neticede ikisi de köpek. Bu işlev, Orwel’de son derece gerçekçi bir biçimde hayati gerçeklerle örtüşür vaziyette ortaya konulurken, Sokrates’te hep olduğu gibi ‘ideal’dir. Sokrates’in köpekleri iki bin yıldır, kendisinin arzu ettiği işlevi icra etmemiştir. Şöyle de söyleyebiliriz: Sokrates’in ayakları yere basmayan ideal köpeklerini, Orwel realize etmiş doğru yorumlamış. Arada önemli farklar var: Birinin köpekleri filozofken, ötekininki bildiğiniz it, ama fonksiyonel.

Biri filozof, entel vs, ama hiçbir işe yaramıyor. Diyor ki Sokrates: “Köpekler sahiplerine saldırmaz, havlamaz.” (Öyle). “Ama yabancıya saldırır, havlar.” (Evet). “Öyleyse onlar bunu ‘tanıma’yla yapıyor.” (Tabii). “Felsefe de ‘tanımak’ değil midir?” (Eh). “Demek ki, köpekler filozoftur ve bizim güvenlik birimlerimiz de böyle davranacak: Sahibine uysal, itaatli; yabancılara saldırgan.” (Bu diyalogu aynen aktarmadım. Cümleler bana ait.)

Fakat bu fevkalade, Sokrates’e yakışır çıkarsama, Marx’ın teorisi gibi sanki hep iflas ediyor. Orwel’in üç paralık itleri, hep Sokrates’in filozof köpeklerinin yerini alıyor. Tuhaf! Köpekler yabancıya değil, sahibine havlıyor hep, Yunanistan’da. Yoksa yanılıyor muyum? Konumuz Atinalı bir filozof olduğuna göre, Atina’da köpekler sahiplerine havlamıyorlar mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder